“Suyum geldi” 🙂 Bu cümleyi hamilelik ile hiç bir alakanız olmasa da hayatınız boyunca en az bir kere duymuşsunuzdur eminim. Bende ilk olarak nereden duydum hiç hatırlamıyorum ama çocukluktan beri aşinayım bu su muhabbetine ancak hamilelikte su nedir, nereden gelir, ne işe yarar hiç de merak etmemiştim o zamanlar, ancak doğumumda doktorun keseyi açtırıp, “Bak suyun rengine! Bebeğin kakasını yapmış içerde. Karar senin, benim için sorun değil (!), ben beklerim normal doğumu ama riskli, bilesin!” demesiyle, gebelikte suyun (amniyon sıvısı) önemini tecrübeyle sabitleyerek anlamış oldum.
Hamileyken ramazan orucu tutup tutmama konusunda çok arada kalmıştım. Bunun en büyük nedeni Ramazan’ın Temmuz ayına ve en uzun günlere denk gelmesiydi. Bir kaç doktora danıştım. Uzun süre susuz ve aç kalacağım için pek taraftar olmamışlardı ki, gebelik şekerim de sınırdaydı. Diyetisyene gittim, onun verdiği diyet listesi ve iftar sahur arası en az 3 litre su kurallarına uyarak oruçlarımı tuttum. Zorlanmadım da. Ama ben sanıyorum ki içtiğim o 3 litre su, bebeğimin suyunun azalmaması için 🙂 Ama öğrendim ki; benim su içmemle bebeğimin suyunun azalmaması ya da artmasının alakası yokmuş. Bebeğin suyunun artması tamamen plasentadan aldığı oksijen ve besinlerle alakalıymış..
O gün bu gündür, sürekli aklımın bir köşesinde takılıp kalmış araştırılmayı bekleyen ve bu güne kadar araştırdığım pek çok konuda da karşıma çıkan bu konuyu detaylıca araştırıp, sizlerle paylaşmaya karar vereli bir, iki hafta olsa da, yazıyı yazmak bu güne kısmetmiş.
Aslında amniyon sıvısı (amniyos, amnios) ya da amniyotik sıvı olarak isimlendirilen bu su, bizim için günlük hayatta su ne demekse, anne karnındaki bebek için de kısaca o demek.
Amniyon Sıvısı Nedir?
Yumurta ve spermin döllenmesinden sonra oluşan embriyo, anne rahminin içinde gestasyonel sac adı verilen ve gebelik kesesi (amniyotik kese) olarak bilinen etrafı zar ile kaplı bir kesenin içinde gelişmeye başlar. Amniyon kesesi ilk oluştuğu anlardan itibaren aynı zamanda bebeğin içinde yüzeceği bir sıvı ile dolmaya başlar. Bu, bebeğin anne karnında yaşamının devam etmesi için gerekli olan amniyon sıvısıdır. Amniyon sıvısı hamileliğin 12. gününden itibaren anne kanından üretilirken, özellikle 12. Haftadan sonra bebek tarafından üretilmeye başlar.
Amniyon Sıvısının İçeriği Nedir?
Amniyon sıvısı gebelik boyunca miktarı ve içeriği sürekli olarak değişen bir sıvıdır. Gebeliğin ilk haftalarında embriyoya besin ve oksijen sağlayacak içerikte olup anne kanından süzülerek oluşur. İlerleyen haftalarda amniyon sıvısının içeriği değişmekte olup, su, inorganik tuzlar, protein, yağ, karbonhidrat, enzimlerle birlikte bebekte 12. haftadan itibaren üretilen idrardan oluşur. Özellikle gebeliğin son aylarından amniyon sıvısının yaklaşık yarım litresini bebeğin idrarı oluşturur. Bebeğin çıkardığı idrarı tekrar yutması da amniyon sıvısının değişkenliğinde etkilidir. Buna bağlı olarak ortalama 2.5 saatte bir amniyotik sıvı yenilenmekte ve içeriği değişmektedir.
Amniyon sıvısı, bebeğin anne karnında büyümeye devam ettiği haftalarda ki, özellikle 28. haftaya kadar artış gösterir. 12. gebelik haftasında yaklaşık 50 ml olarak ölçülen amniyotik sıvı 28. haftaya gelindiğinde 1500 mililitreye (1.5 litre) kadar çıkar. Son 3 ayda ise artış göstermenin aksine giderek azalarak doğum zamanında yaklaşık 1 litre kalır.
Bebek İçin Amniyotik Sıvı Neden Önemlidir?
- Her şeyden önce amniyotik sıvı bebeğin yaşaması için gereklidir.
- Bebek içinde bulunduğu bu sıvıyı yutar, bu sayede emme refleksi gelişir.
- Emme refleksinin yanı sıra bu durum bebeğin akciğerlerinin gelişiminde de oldukça etkilidir.
- Aynı zamanda gerilme, dönme gibi hareketleri de rahatça yapabildiği için iskelet ve kas sisteminin gelişimini sağlar.
- Anneye dışarıdan gelen herhangi bir darbe esnasında amniyotik sıvı sayesinde bebek bu ve benzeri olumsuzluklardan etkilenmez.
- Amniyotik sıvı bebeğin simetrik bir şekilde büyümesini sağlar.
- Sürekli değişen sıvının sıcaklığı bebeğe uygun bir şekilde ayarlandığı için vücut ısısının korunmasını sağlar. Ayrıca ısı bebeğin bedenine eşit miktarda dağıtılır. Bu sayede anne üşüse bile bebek üşümez 🙂
- Bebeğin içinde bulunduğu kesenin zarı amniyotik sıvı sayesinde bebeğe yapışmaz.
- Bebek amniyotik sıvı sayesinde annesinin yediği besinlerin tatlarını alabilir. Tat alma duyusu bu sayede gelişir ve doğduktan sonra bu tatlara yatkınlık gösterir.
- Amniyon sıvısı bebeğin bağırsaklarının ve böbreklerinin çalışmasında ve gelişmesinde etkilidir.
- Amniyon sıvısının büyük bir miktarını oluşturan bebeğin idrarı böbrekler tarafından süzülerek zararlı maddelerden arındırılır.
Amniyon sıvısı, bebeğe sağladığı yararların yanı sıra bebeğini karnında taşıyan anne için de gereklidir. Büyüyen bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı rahim boşluklarını doldurarak karnın belli bir düzende büyümesini sağlar.
Amniyon Sıvısının (Su Gelmesi) Beklenmedik Bir Anda Gelmesi
Özellikle ilk gebeliğini yaşayan kadınlar, hiç beklemedikleri zamanlarda çamaşırlarının ıslandığında ya da tuvalet ihtiyacı olmadığı halde idrar gibi gelen veya idrarla birlikte sızıntı şeklinde akan akıntılarının olduğunu söylediklerinde o gelen sıvının amniyon sıvısı olduğundan haberdar olmayabilir. Amniyon sıvısını idrardan ayıran en önemli özellik kokusudur. İdrar gibi keskin kokmaz aksine tatlımsı bir kokusu vardır. Ayrıca rengi de açık sarıdır. (soluk saman sarısı)
Bunun yanında gelen sıvının idrar mı, amniyon sıvısı mı olduğunu ayırt edemiyorsanız pelvik kaslarınızı sıkarak gelen suyu durdurmaya çalışabilirsiniz. Eğer duruyorsa idrar, durmuyorsa amniyon sıvısıdır.
Suyunuzun gelmesi amniyon kesesinin açıldığına ve doğumun yakın olduğuna işarettir. Bu durum fark edilemez ise bebeğe enfeksiyon bulaşma riskinin yanı sıra oksijen ve besin azalması da söz konusu olabilir. Bu da bebek için oldukça riskli bir durumdur. Bu sebepten hiç beklemediğiniz bir anda çamaşırınızın, yatağınızın ıslandığını fark ederseniz veya idrarınızı yaparken sızıntı şeklinde, kesilmeyen su geldiğini hissederseniz ilk yapmanız gereken şey doktora gitmektir. Doktorunuz durumunuzu değerlendirip gerekirse suni sancı ile doğumu başlatabilir ya da bebeğin azalan suyuna tıbbi yöntemlerle takviye yaparak bebeği sıkıntıdan kurtarabilir.
Dünyada öğrenilecek ne kadar çok bilgi var! Sizinle paylaşmadan evvel yaptığım araştırmalar beni ne kadar heyecanlandırıyor bilemezsiniz…
Düşünsenize, hepimizin amniyon sıvısı oldu, hepimiz o sıvının içinde kendi idrarımızı yutarak bu günlere geldik. Hiç de hoş olmayan bir durum gibi görünse de, yaşamak için yaptık bunu… Başlangıçta sadece iki ayrı hücre olan insan, aslında ne kadar ibretlik bir varlık. Her insan bir mucize… Kendi kıymetinizi bilin 😉
Sağlık varsa, size verilen hayat daha da güzelleşir. Sağlığınıza özen gösterin. Sağlıcakla, sevgiyle kalın…